GürcistanGürcistan Tarihi

Yakın Tarih ve Günümüz

1921 yılı ile 1924 arasında yaklaşık 2,5 yıl kadar devam eden bağımsız Gürcistan, bu tarihten sonra Gürcistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti adı ile SSCB içinde yer aldı.

Yakın Tarihi ve Bugünü ile Gürcistan

1917 Bolşevik İhtilalinden sonra Rusyadan tamamen alakasını kesen Gürcistan, 1921 yılında bağımsızlığını ilan etti. Türkiyede Milli Mücadelenin yaşandığı o dönemde, Bağımsız Gürcistan Yönetimi ile Ankaradaki Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Hükümeti arasında yakın temasların olduğu bilinmektedir. TBMM Hükümeti, bir yandan Tiflisteki Gürcü yönetimi ile diplomatik temaslarını sürdürürken, diğer yandan Moskovada iktidarı ele geçiren Komünistlerle de yakın diyalog içindeydi.

Ne var ki, Rusyada o yıllarda devam eden Bolşevik-Menşevik çatışmalarından Bolşevikler galip çıkmış ve müteakip aylarda diğer birçok ülke gibi, Gürcistan da Sovyetler Birliği (SSCB)ne dahil edilmiştir.

Böylece, 1921 yılı ile 1924 arasında yaklaşık 2,5 yıl kadar devam eden bağımsız Gürcistan, bu tarihten sonra Gürcistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti adı ile SSCB içinde yer aldı.

Bu tarihten itibaren 70 yıl boyunca komünist siyasi idare altında yaşayan Gürcistan, SSCBnin dağılmaya başladığı 1991 yılında (9 Nisan), birlikten ayrılan ve bağımsızlığını ilan eden ilk Sovyet Cumhuriyeti oldu.
Zviad Gamsakhurdia liderliğinde bağımsızlığını ilan eden Gürcistanı dünyada tanıyan ilk ülke olan Türkiye, o tarihten bu yana sürdürdüğü sıcak ilişkilerle, ülkenin gelişmesinde önemli roller üslendi. Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol ve Bakü-Tiflis-Erzurum Doğalgaz boru hatları projelerinde ortak çıkarları bulunan Gürcistan ve Türkiye arasında herhangi bir sorun bulunmuyor.

Türkiye ayrıca, Gürcistan ordusunun kuruluş çalışmaları ve ekonomisinin geliştirilmesine yaptığı katkılarla, bu Gürcistanın Batılı ülkelerle olan ilişkilerinde birinci derecede rol oynamaktadır.

Sovyetler Birliği döneminde refah seviyesi oldukça yüksek olan Gürcistan, Birliğin dağılmasından sonra kurulan diğer tüm cumhuriyetler gibi, ciddi boyutlarda ekonomik sıkıntılarla karşı karşıya kalmıştır. Enflasyon ve büyüme hedeflerindeki bazı olumlu gelişmelere rağmen, Rusya Federasyonunda yaşanan ekonomik krizlerin de yansımaları ve ciddi boyuttaki enerji sıkıntısı, politik belirsizlikler ve istikrarsızlık sonucu Gürcistan ekonomisi hala güçsüz bir durumdadır. Öte yandan, ülkede gerekli ekonomik yatırımların gerçekleştirilebilmesi için gerekli olan sermaye ve bu yatırımları yapabilecek müteşebbisler de yoktur.

Zviad Gamsakhurdianın aşırı milliyetçi politikaları, yurt içinde ve dışında sert tepkilere neden oldu. Kendisi tarafından kurulan ilk milli ordu ve Savunma Bakanı (Tengiz Kitovani), muhalefet safına geçince, 1991 yılı Eylül ayında Tifliste iç savaş başladı. Ocak 1992de görevini bırakmak zorunda kalan Gamsakhurdianın yerine, o günlerde Rusyanın başkenti Moskovada emeklilik günlerini yaşayan SSCBnin son Dışişleri Bakanı Edvard Şevardnadze Tiflise davet edilerek, Devlet Konseyi Başkanı ilan edildi ve ülkede idareyi ele aldı.
Gamsakhurdiayı deviren ekiple birlikte oluşturdukları Kurucu Meclise dayalı bir hükümetle bir süre ülkenin yönetimini üslenen Edvard Şevardnadze, 18 Nisan 1995 tarihinde yapılan seçimlerde, Gürcistan Cumhurbaşkanı seçildi.

SSCBnin dağılmasından sonra Gürcistanda baş gösteren siyasi ve ekonomik istikrarsızlıkla baş etmekte zorlanan Şevardnadze, başta ABD olmak üzere, Batılı ülkelerin (bu arada Türkiyenin de) büyük desteğini aldı. 2000 yılında yapılan seçimlerde ikinci kez aynı göreve seçilen Şevardnadze, ülkede ayyuka çıkan ve halkın tepkisine neden olan yolsuzluk söylentilerinin önünü alamadı.

2 Kasım 2003 tarihinde yapılan Parlamento Seçimlerine hile karıştırıldığın iddia eden muhalifler tarafından başlatılan halk hareketi ile 20 Kasım günü istifaya mecbur edilen Şevardnadze, yerini, geçici olarak muhalefet liderlerinden Nino Burjanadzeye bıraktı. Muhalefetin önde gelen lideri Mikhail Sakaşvilinin önderliğinde gerçekleştirilen sivil darbeden sonra, Cumhurbaşkanlığı Seçiminin 4 Ocak 2004 tarihinde yapılacağı ilan edildi. Bu seçimlerde Mikhail Saakaşvilinin Cumhurbaşkanlığına seçilmesine garanti gözüyle bakılıyor.

Müslümanların Durumu

1991 de bağımsızlığın ilan edilmesi ile yürürlüğe giren insan hak ve özgürlükleri kapsamında, Gürcistandaki Müslümanlara da din özgürlüğü tanındı.

Ancak, 70 yıl boyunca her türlü din özgürlüğünden mahrum edilen Gürcistan Müslümanları arasında, İslam dini konusunda yeterince bilgi sahibi olan kimse yoktu. Kendi dillerinde yazılmış dini kitaplar da olmadığından, din özgürlüğü, Gürcistan Müslümanları için pratik bir anlam ifade etmiyordu.

Yeni dönemde okullarda din dersleri okutulmaya başlanana Gürcistanda, Müslüman ailelerin çocuklarına da din dersleri Hıristiyan din adamları tarafından verilmektedir. Gürcistan hükümetleri, 1991 yılından bu yana, Müslümanların kendi dinlerini öğrenebilmeleri konusunda HİÇBİR ADIM ATMAMIŞTIR. Ülkede 10 yılı aşkın süredir yaşanmakta olan siyasi ve ekonomik istikrarsızlıklar bu duruma bir gerekçe olarak gösterilse dahi, Müslüman halkın en yoğun olduğu Acaranın Khulo bölgesine Papaz Okulu açmaya kalkan Tiflis yönetimi, bu konuda da hiç olmazsa YASAL DÜZENLEMELER bakımından olumlu adımlar atabilirdi…

Faaliyetleri kısıtlı olsa da, komünist dönemde kurumsal yapısını muhafaza eden Kilise, bağımsızlığın ilanından sonra sağlanan özgürlüklerle etkili bir faliyet dönemine girmiştir. Ancak, din eğitimi almış kadroları ve dini kitapları bulunmayan Gürcistan Müslümanları, din konusunda büyük bir sıkıntı içinde bulunmaktadırlar.

1991 yılında küçük bir gönüllü grubunun başlatığı çalışmalar kapsamında Türkiyede eğitimleri sağlanan Acaralı 170 öğrencinin yanısıra; aynı grup tarafından bugüne kadar, bu sitede tanıtımları verilen 30u aşkın dini kitabın yazımı, tercümesi ve bir milyon adedin üzerinde basımı sağlanmış ve ücretsiz olarak Gürcistanda dağıtılmıştır. Yine aynı gönüllü grup tarafından, Müslümanlar tarafından gerçekleştrilecek olan ilk Gürcüce Kuran-ı Kerim Meali için geniş kapsamlı bir çalışma daha başlatılmış bulunmaktadır. Yaklaşık 3 yıl sürecek olan bu çalışmada, Türkiyeden ve Gürcistandan 15 bilim adamı görev almıştır. Çok sayıda islam alimi ile Gürcüce, Türkçe ve Arapça dil uzmanlarının da görev aldığı proje, hayırsever zenginlerimizin ilgisini beklemektedir.

Gürcistanda Demokratik Süreç

28 Ekim 1990da yapılan Gürcistan Yüksek Sovyeti (Meclis) Seçimlerinde, Komünist Partiye karşı Yuvarlak masa adı altında Zviad Gamsakhurdianın liderliğinde birleşen 6 muhalefet partisi, seçimleri kazandı ve Gamsakhurdia, komünist olmayan bir hükümet kurdu.

Gamsakhurdia, seçimlerden sonra, dönemin Gürcistan parlamentosu olan Gürcistan Yüksek Konseyinin ilk oturmunda, oybirliği ile Konseyin Başkanı seçildi.

Gamsakhurdianın başkanlığındaki Yüksek Konsey, ülkeyi 31 Mart 1991de referanduma götürdü ve SSCBden bağımsızlık için %90 çoğunlukla tercih yapıldı.

Yüksek Konsey, 09 Nisan 1991 tarihinde, 1921de Bolşevikler tarafından ortadan kaldırılan bağımsız Gürcistannın yeniden kurulmasını kararlaştırdı.

31 Mart 1991 tarihinde yapılan Sovyetler birliğinden ayrılma ile ilgili referandumda Gürcüler, %90 çoğunlukla bağımsızlık yönünde oy kullandılar. Bunun üzerine, 09 Nisan 1991 tarihinde Gürcistan SSCBden ayrıldığını ilan etti.

14 Nisan 1991de Yüksek Konsey tarafından Başkanlık görevine getirilen Gamsakhurdia, 26 Mayısta yapılan Başkanlık Seçimlerinde %87 oy alarak, Devlet Bakanlığını halkına onaylattı.

Zviad Gamsakhurdianın Ocak 1992de silahlı darbe ile uzaklaştırılmasından sonra Gürcistan Devlet Konseyi, Parlamento seçimlerinin tarihini açıkladı. 11 Ekim 1992de yapılan parlamento seçimlerine 35 parti katıldı. Barış Bloku adı altında seçime giren grup, seçimlerden birinci olarak çıktı. Bunun sonucunda, 1972-1985 yılları arasında Gürcistan Komünist Partisi birinci sekreterliği yapmış olan Edvard Şevardnadze, Parlamento Sözcülüğüne getirildi.

5 Kasım 1995te, Başkanlık ve Parlamento Seçimleri birlikte yapıldı. 53 partinin mücadele ettiği seçimlerde,Şevardnadzenin liderliğindeki Halk için Birleşik Gürcistan Partisi %23,7 oy aldı.

15 Kasım 1998de yapılan ilk demokratik Yerel Seçimlerde, ciddi zorluklar yaşandı. Özellikle Abhazya ve Güney Osetyada bu zorluklar en çok hissedildi.

31 Ekim 1999da yapılan Parlamento Seçimlerinde, ülke içindeki yerel sorunlardan kaynaklanan engellemeler bir hayli azalmıştı.

Abhazya ve Güney Osetya Sorunları

SSCB döneminde Gürcistan içinde iki özerk cumhuriyet (Abhazya ve Acaristan) ve bir de özerk bölge (Güney Osetya) bulunmaktaydı. 1989da, Abhazya ve Güney Osetyanın Birlik Cumhuriyeti olmak istemeleri, Gürcistanın bunu reddetmesi üzerine, bu bölgelerle Tiflis yönetimleri arasında gerginlikler başladı. Rusların da kışkırtması ile önce Abhaz-Gürcü çatışması başladı.

Diğer yandan, Güney Osetyada da iç savaş tehlikesi belirdi. Aşırı milliyetçi politikalar izleyen Gamsakhurdianın görevden uzaklaştırılarak ülkeden ayrılmasından sonra (Ocak 1992), Rusyanın desteğiyle Abhazya bağımsızlığını ilan etti. Bu nedenle başlayan çatışmalar nedeniyle, 220 bin Gürcü, Abhazyayı terk etmeye zorlandı.

Rusyanın araya girmesi ile, Güney Osetyadaki çatışmalar 1992de, Abhazyadaki çatışmalar ise 1994te ateşkes sağlanarak durduruldu. Bugün, her iki otonom bölgede de Rus Barış Gücü askerleri görev yapıyor.

Edvard Şevardnadzenin, 20 Kasım 2003 tarihinde, 2 Kasım Parlamento Seçimlerine itiraz eden muhalefetin protestoları sonucu istifaya zorlanması üzerine, Acara Otonom Cumhuriyeti de, Tiflis yönetimini tanımayacağını ilan etti.

Abhazya Başbakanı Anri Cergenya, Güney Osetya Devlet Başkanı Eduard Kokoyti ve Acara Başkanı Arslan Abaşidze, 04 Ocak 2004 günü yapılacağı ilan edilen Cumhurbaşkanlığı Seçimini boykot edeceklerini ve çıkan sonucu tanımayacaklarını açıkladılar.

Comment here