Değerli kardeşlerim bu süreçte maalesef iki milyar Müslüman iki milyon kardeşini koruyamadı. Ama iki milyon Gazzeli iki milyar Müslüman’a çok şey öğretti.
Bu bir yıllık süreç bize 58 İslam ülkesi ve iki milyara yakın Müslümanın
hâlâ bir ümmete dönüşemediğini çok acı bir şekilde gösterdi.
Sağlam örülmüş bir duvar gibi kenetlenmiş bir ümmet olamadığımızı ortaya koydu.
Kuran’ın ifadesiyle kötülüğün üstesinden gelip iyiliği egemen kılan hayırlı ümmet adaleti ayakta tutan şahit ümmet olamadığımız bütün yönleriyle maalesef ortaya çıktı.
Allah Resûlü’nün ifadesiyle birbirimizi sevmede, birbirimize merhamet ve şefkat göstermede ve birbirimizi koruyup kollamada bir vücudun azaları gibi olamadığımız ortaya çıktı.
Bu bir yıllık süreçte Müslümanlar üçe ayrıldı maalesef.
Kötülükten yana saf tutanlar.
Susarak durumu idare edenler.
Konuşarak meseleyi gündemde tutanlar.
Meselenin savunmasını yapanlar ve insani yardım gönderip yetinenler. Ülkemiz Türkiye gibi.
Fakat bu süreçte İslam diyarlarında halklar ile yöneticiler arasında da büyük uçurumlar ortaya çıktı. Müslüman toplumlar harekete geçmeden önce siyasetin bir şeyler yapmasını hep beklediler. Öyle umdular.
Her şeyi yöneticilerden bekleyen halklar çıktı ortaya.
Halklarını susturan yöneticiler, ülkeler çıktı ortaya.
Egemen güçlerden müdahale bekleyen devletler çıktı ortaya.
Oysa bir kez daha hatırlatmak isterim ki, bütün kınamayı ve sorumluluğu hükümetlere yükleyemeyiz. Biz zamanımızı ihanetlere sızlanarak, hainlere lanet okuyarak geçiremeyiz.
Her Mümin Allah’a karşı başkasına yükleyemeyeceği sorumluluğun bilincinde olmak ve bunun gereğini yerine getirmekle mükelleftir.
Alıntı; Prof. Dr. Mehmet Görmez