GürcistanGürcistan Tarihi

Osmanlı Dönemi Tarihi

Fatih Sultan Mehmet’in Trabzon’u fethinden sonra Güneybatı Gürcistan’a da akınlar yapıldı. Acaristan (Batum) ve çevresi 1479’da fethedildi.

Osmanlılar’ın Anadolu’nun kuzeydoğusundaki Gürcü prenslikleriyle ilgilenmeye başlaması XV. Yüzyılın ortalarına rastlar. Osmanlı kaynaklarında bulunmamakla birlikte Gürcü kronikleri, bir Osmanlı donanmasının 1455’te Sohumi’yi aldığını, fakat burada idari teşkilat kurulmayıp yönetimin haraç vermek kaydıyla eski beylerine bırakıldığını belirtir. Ceneviz kaynaklarında ise elli altı gemilik bir Osmanlı donanmasının 1454 Haziranında Sohumi bölgesine gelerek burayı ve Batı Gürcistan kıyılarını vurduğu kaydedilir. Bu şekilde ilk ciddi bağ. Karadeniz kıyılarındaki Abhaz ve Dadyân/Megrel bölgeleriyle kurulmuş oluyordu.

Fâtih Sultan Mehmed’in Trabzon’u fethinden sonra Güneybatı Gürcistan’a da akınlar yapıldı. Acaristan (Batum) ve çevresi 1479’da fethedildi. Aynı yıl Borçka ve Aşağı Acara’yı içine alan Maçahel bölgesi Osmanlı idaresine girdi. Yavuz Sultan Selim Trabzon valisi iken 1508’de Güryel ve İmeret (Açıkbaş) Krallığı’nı Osmanlılar’a itaat ettirip haraca bağlamıştı. Böylece Osmanlı hâkimiyeti, Karadeniz kıyılarının ötesine Batı Gürcistan içlerine kadar ulaşmış oldu. Yavuz Sultan Selim’in Çaldıran zaferi (1514) sonucunda Kartli ve Kahet krallıklarının yer aldığı Doğu Gürcistan da Osmanlı idaresine girdi. Yavuz’un vefatından sonra ise Safevî Devleti hâkimiyetine geçti. Kanuni Sultan Süleyman devrinde Osmanlılar Güney ve Güneybatı Gürcistan’ın bazı bölgelerini ele geçirdiler. 1541-1554 yılları arasında Şah Tahmasb dört defa Gürcistan’ın doğu bölgesi olan Kartli’ye saldırmış, bazı kalelerini ele geçirmiş ve 30.000 kadar esir alıp İran’a götürmüştü. Gürcistan’ın yakın olması sebebiyle çoğunlukla İran’a bazan da Osmanlılar’a meyletmesi iki devlet arasında güç durumda kalmasına sebep oluyordu. Safeviler’in de desteğiyle, Osmanlı padişahının Avrupa’da seferde bulunduğu sıralarda Osmanlı topraklarına karşı harekete de geçmekteydi. Nitekim bu faaliyetleri üzerine Vezir Kara Ahmed Paşa ikinci İran seferi sırasında (1549) bir buçuk ay içinde Gürcistan’ın yirmi kalesi dahil, Tortum,Ağcakale,Livane deresi, Artvin ve Kamshıs’ı aldı. 1551’de de Ardanuç,Şavşat, Göle ve Ardahan Osmanlı idaresine katıldı. Osmanlı-Safevi savaşlarına son veren Amasya Antlaşması’na göre (1555) İmeret, Dadyan (Megrel Svanet). Güryel, Daveli/Tao-eli Osmanlı Devleti’ne; Kartli, Kahet ve Mosuk ise Safevi Devleti’ne veriliyordu.

Osmanlılar’la Safeviler arasında çıkan savaşlara sahne olan Gürcistan, 1555-1578 yılları arasında Amasya Antlaşması’nın şartlarına göre taksim edildiği halde bu durum devam etmedi. Şah Tahmasb’ın ölümünden sonra Safevi Devleti’nde çıkan iç karışıklığı fırsat bilen Osmanlı Devleti. Safeviler’in Osmanlı Devleti’ne yönelik iç istikrarı bozma faaliyetini durdurmak amacıyla İran üzerine sefer düzenleyerek Lala Mustafa Paşayı Gürcistan ve Şirvan’ın fethi için serdar tayin etti (1578). Osmanlılar’ın Çıldır’da Safeviler’i yenmesi Gürcistan’ı ele geçirme hususundaki kolaylık sağladı. Osmanlı ordusu Posof, Ahıska, Tümük, Hırtıs, Çıldır. Ahılkelek, Koblıyan ve Azgur’u fethetti. Lala Mustafa Paşa’nın gönderdiği itaat mektubunu kabul eden Dadyan ve Güryel melikleri, Meshiya Prensi Minüçihr Osmanlılar’a tabi olduklarını bildirdiler. Minüçihr ihtida edip Mustafa adını aldı ve kendisine Azgur has olarak verildi. Minuçihr’in annesi Dedis-İmedi’ye üç köy has, kardeşi Kuarkuare’ye Otlu sancak olarak tevcih edildi; daha sonra ele geçirilin bölgelerde Osmanlılar Çıldır eyaletini kurdular.

Ağustos 1578’de şark serdarı Lala Mustafa Paşa’nın seferi esnasında Osmanlılar, Gori ve Muhran kesimlerindeki Gürcü beylerini itaat altına aldılar ve 24 Ağustos’ta Tiflis şehrini savaşsız ele geçirdiler. Tiflis’in fethinden sonra İmeret ve Kahet yöneticileri Osmanlılar’a itaatlerini bildirdiler; her yıl otuz yük ipek, on erkek hizmetçi ve on cariye vermek üzere haraca bağlandılar. Kahet ülkesi ocaklık olarak buranın eski hakimi Alexandre’a bırakıldı. Kartli ve Kahet Tiflis eyaleti haline getirildi. Tiflis şehrinde iki kilise camiye çevrilerek III.Murad adına iki, Lala Mustafa Paşa adına da bir cami yaptırıldı.

Osmanlılar bölgenin idari düzeninde bazı değişiklikler yaparak Tiflis eyaletinin güney bölgesinde Tumanıs eyaletini (1584), Ferhad Paşa’nın serdarlaığı sırasında batı bölgesinde Gori eyaletini (1587) kurmuş, böylece Osmanlılar tarafından tamamen fethedilen Gürca beylerine bağlı topraklar Tiflis, Tumanıs, Gori ve Çıldır eyaletlerine dahil edilmişti. 1578-1584 yıllarında fethedilen topraklarda karışıklık çıkarmak amacıyla Şah Tahmasb 1569’dan beri elinde esir tuttuğu Kartli’nin eski hakimi Simon’u serbest bırakarak Kartli’ye gönderdi. Bunun üzerine yapılan savaşlar sonunda Serdar Ferhad Paşa ile Simon arasında bir antlaşma imzalandı (1588) Buna göre Simon, Kartli hakimi sıfatıyla Osmanlılar’ın hakimiyetini vassal olarak kabul etmiş ve haraca bağlanmıştı. Bu tarihe kadar Osmanlılar’ın idaresinde kalan kaleler hariç Kartli’nin diğer bölgelerinin Simon tarafından idare edilmesini III.Murad onayladı.(1589). Ancak Simon isyan ederek Gori Kalesi’ni ele geçirdi. Bunun üzerine Osmanlılar kaleyi Gürcülerden geri aldılar ve Simon’u esir edip İstanbul’a gönderdiler.(1601)

1578-1590 Osmanlı-İran savaşları safevi Devleti’nin içinde bulunduğu siyasi istikrarı bozmuş,Osmanlı Devleti’ne ise mali açıdan sıkıntı,askeri bakımdan da zorluklar yüklemişti. İki devlet arasında İstanbul’da imzalanan antlaşmaya göre (1590) Tebriz, Karacadağ, Gence, Şirvan, Karabağ, Nihavend, Lüristan, Şehrizor’la beraber Gürcistan Osmanlı idaresine geçti.

1590-1614 yılları arasında Osmanlı idaresinde kalan Gürcistan’da düzenli bir yönetim sistemine geçildi ve bu amaçla eyaletlerin tarihleri yapılarak kanunnameler çıkarıldı. Bagratlı Simon Han’ın İstanbul’a yazdığı mektuptan anlaşıldığına göre, 1588’de doğu ve batı Kartliyi içerisine alan Tiflis eyaleti dört sancaktan oluşmaktaydı. Tiflis eyaletinin Safevi devrinden kalma idari yapısına göre Gori sancağında otuz altı, Tiflis sancağında on altı, Tumanıs sancağında otuz dört ve Lori sancağında yirmi köy bulunuyordu. 1592 ve 1595 yıllarında Osmanlılar Çıldır eyaletinin tahririni yaptılar. Bu tahrirlere göre 1592’de Çıldır eyaletinde merkez sancak dışında Ahıska, Altınkale, Osıkha, Çeçerek, Aspinze, Hırtıs, Ahılkelek, Posof adlı sancaklar yer alıyordu. 1595 tarihli mufassal defterde ise adı Ahıska olarak geçen vilayette Altınkale, Osıkha, Aspinze, Çeçerek birer nahiye şeklinde Ahıska sancağına katılmış, yeni olarak Bedre sancağı kurulmuştu.

1595 tarihli mufassal defterin kanunnamesine göre Osmanlılar, imparatorluğun diğer vilayetlerinde olduğu gibi Ahıska vilayetinde de zirai ekonominin hukuki ve mali esaslarını belirlemişlerdi. Siyasi istikrarın sağlandığı bu vilayette altı sancağa bağlı 711 köyün tahriri yapılmış, zirai üretimin bütün alanlarında hububat, pamuk, bağcılık ve meyve üretimi geliştirilmiş, vergi olarak öşür hayvancılıkla ilgili ve diğer maktü vergiler ve mukatalar, avarız vergileri belirlenmişti. Osmanlı devrinde Ahıska vilayetinde hayvancılık, balıkçılık, arıcılık ve bağcılık gelişmiş, hububat üretimi de bazı Avrupa devletlerindeki hububat üretiminin seviyesine ulaşmıştı. Osmanlılar Gürcistan’da tımar sistemini uygulamış, siyasi istikrarsızlığı önlemek ve Gürcü hakimlerinin Osmanlılar’a karşı Safevi yardımına başvurmalarını engellemek amacıyla onlara Osmanlı öncesinde idare ettikleri toprakların bir kısmını yurtluk ve ocaklık şeklinde vermişlerdi.

1603’te Şah I.Abbas Tiflis şehrini Osmanlılar’dan geri alıp Kartli’yi hanlık olarak ilan etti. Kahet’te Yenisel Sultanlığı’nı kurdu ve 1606’da Lori ve Tumanıs’ı ele geçirdi. Ancak İstanbul Antlaşmasına göre (1612) Kartli ve Kahet tekrar Osmanlı idaresine geçtiyse de Osmanlılar’a vassal bağlılığı olan Gürcü hakimleri Şah I.Abbas’ın saldırılarına karşı dayanamadılar. Sonunda Şah Abbas, Kartli hakimi II.Luarsab’ı esir aldığı gibi (1616) Kahet’te Nodar Corciadze ve David Candiyeri’nin isyanını bastırdı. Kartli ve Kahet’i tamamıyla ele geçirmeyi planlayan Şah Abbas, İran’a iltica etmiş olan Karçiha-han ve Giorgi Saakadze’yi 1625’te ordu ile buraya gönderdi. Fakat bunlar, Kartli ve Kahet’in büyük toprak sahipleri olan Tavadlar’la birleşerek Safeviler’e karşı mücadele başlattılar. Şah Abbas, meseleyi kökten halletmek amacıyla İmeret’e kaçmış olan Teymuraz’ı Rusya’nın aracılığı ile Kartli ve Kahet’in kralı olarak tanıdı. XVII.yüzyıldan itibaren Gürcistan Osmanlı Devleti ve İran arasında zaman zaman el değiştirdi. İran hakimiyeti döneminde bazı Gürcü kralları Müslüman oldular. Fakat İran Batı Gürcistan sahillerine ve Karadeniz’e ulaşamadı. 1625’te Safevi idaresine katılan Kartli ve Kahet, 1632’de Tiflis vilayeti olarak tekrar Osmanlı idaresiyle birleştirilmiş ve ihtida etmiş olan Rostom buraya vali tayin edilmişti. Kartli 1711,Kahet ise 1724 yılına kadar ihtida etmiş olan Gürcü asıllı valiler tarafından yönetildi. Gürcistan’ı ziyaret eden Evliya Çelebi,Tiflis’i camileri ve ulemasıyla bir Müslüman şehri olarak tanıtır. Osmanlı Devleti, Karlofça Antlaşması’ndan (1699) sonra hakimiyetini tanıyan ve vergi ödeyen Açıkbaş, Güril ve Dadyam’ın Gürcü prensleriyle iyi ilişkiler kurdu.

XVII.yüzyılın başlarında Safevi Devlet’inde görülen siyasi istikrarsızlığı “sıcak denizlere inme” siyaseti doğrultusunda kullanan Rusya Devleti, 1723 yazında Hazar denizinin batı kıyılarını ele geçirmeye başladı. İmparatorluğun doğusunda tehlike yaratması ihtimali olan Rusya’nın bu siyasetine mukabil Osmanlı Devleti ordusunu Safeviler’e karşı harekete geçirdi. Rusya, Derbend ve Bakü dahil olmak üzere Hazar denizinin batı kıyılarını zaptetti. Osmanlılar ise Kartli ve onun büyük şehirleri Tiflis ve Gori’yi alıp burayı yurtluk ve ocaklık olarak Kartli Çarı Vahtang’ın oğlu olup ihtida eden İbrahim’e verdiler. Fransa’nın aracılığıyla İstanbul’da imzalanan antlaşmaya göre (1724) Gürcistan’ın Kartli ve Kahet bölgeleri Osmanlı idaresine katıldı. Burasını düzenli şekilde idare etmek için Osmanlılar 1728 yılında Kartli ve Kahet’in tahririni yaptırdılar. Bu tahrir, “Defter-i Mufassal-ı Eyalet-i Tiflis” adıyla defter halinde hazırlanmıştır. Böylece Osmanlılar Tiflis şehrinde imar işlerine başladılar. Tiflis Beylerbeyileri Receb Paşa ve İshak Paşa, Gence Beylerbeyi Ahmed Paşa, Şirvan hakimi Davud Han bu şehirde birer vakıf kurdular. Osmanlılar Kartli ve Kahet’i birleştirerek altı sancaktan oluşan Tiflis eyaletini teşkil ettiler. Tiflis eyaleti Baratlı, Baydar, Demircihasanlı nahiyelerini içine alan Tiflis sancağı; merkez, Taşir, Penbek nahiyelerinden oluşan Somhurut sancağı; Ahtala, İnce, Çuvar, Türk nahiyelerini içine alan Ağcakale sancağı; Sisi, Bedre,İmlahor, Karakalkan, Şansi, Muhran nahiyelerinden meydana gelen Gori sancağ; Tıryaled ve Kumared nahiyelerinden oluşan Tıryaled sancağı ile Kaygulu sancağından müteşekkildi. Aynı zamanda Osmanlılar Tiflis eyaletinde Tiflis,Gori ve Tıryaled kaza merkezlerini kurdular. Bu eyalette siyasi istikrarı temin etmek için Osmanlılar Tiflis, Gori, Topkaraağaç ve Havelabar kalelerinde 1113 yeniçeri, 342 topçu, 163 cebeci ile beraber çok sayıda gönüllü,levend ve arabacı bulundurmuş ve bunların masraflarını Tiflis eyaleti mukataa ve ocaklık gelirlerinden karşılamışlardı.

1732’de Safevi iktidarını ele geçiren Nadir Şah, Osmanlılar’a karşı başlattığı savaşlarda birçok şehri geri aldı. Tiflis ve aynı eyaletin diğer kaleleri savaşsız Nadir Şah’a teslim oldu. Osmanlı Devleti ve Rusya’nın eline geçen Safevi topraklarını kısa sürede geri alan Nadir Şah Tiflis, Şirvan, Gence,Karabağ, Tebriz ve Çukursaad (Revan) eyaletlerini Azerbaycan vilayeti olarak birleştirdi. Fakat 1735-1744 yılları arasında Kartli ve Kahet’te çıkan isyanlar, Nadir Şah’ı Tiflis eyaletini Azerbaycan vilayetinden ayırmaya mecbur bıraktı. Bundan sonra Nadir Şah II.Teymuraz’ı Kartli’nin, oğlu İrakli’yi ise Kahet’in çarı olarak tanıdı. II. Teymuraz’ın ölümünden sonra 1762 yılında İrakli, Kartli ve Kahet’i bir idare altında birleştirdi.

Bölgenin Osmanlı Devleti,İran ve Rusya arasında nüfuz mücadelesine sahne olması üzerine Kartli Çarı II. İrakli, Rusya himayesini tercih ederek siyasi bağımsızlığının tanınması şartıyla Ruslar’la anlaşma imzaladı (1783). 1795’te İran Şahı Ağa Muhammed Gürcistan’a sefer düzenleyip burayı ve özellikle Tiflis şehrini tamamen tahrip etti. Bunun üzerine Rus Çarı I. Pavel, 1800’de Kartli ve Kahet çarlığını feshedip 12 Eylül 1801 tarihli emirle Rusya’nın bir eyaleti ilan ederek Rusya’da uygulanan idare sistemini yerleştirmeye başladı. Bu tarihten itibaren Gürcistan bağımsızlığını kaybederek siyasi ve ekonomik yönden Rusya’nın kolonisi haline geldi. Birkaç yıl içinde Megreliya (1803), İmeretiya ve Güriya (1804), Abhaz knezliği (1801), Svanetiya (1856), Rusya ile birleşti. Rusya’nın Gürcistan’ı ilhakına karşı çeşitli isyanlar çıktı.

1828-1829 Osmanlı-Rus savaşına kadar Gürcistan’ın büyük bir kısmını ele geçirmiş olan Rusya ile imzalanan Edirne Antlaşması’na göre (1829), Anapa’dan Batum’a kadar olan Karadeniz’in batı kıyısı ve Ahıska Ruslar’a verilmiş ve Rusya’nın Gürcistan’daki hakimiyeti Osmanlılar tarafından tasdik edilmiştir. 1840 yılında Gürcistan, Gürcistan-İmeretiya guberniyası ilan edildi; 1846’da ise Tiflis ve Kutais olmak üzere iki guberniyaya bölündü. Kırım Harbı’nden sonra Megreliya, Svanetiya ve Abhaz knezlikleri feshedildi.

Rus İdaresi Dönemi. Rus hükümetinin Gürcistan’da uyguladığı Ruslaştırma siyasetiyle beraber yerleştirilmek istenen toprak köleliği sistemine (servaj rejimi) karşı çok büyük tepkiler oldu. 1861’de Rusya’nın iç eyaletlerinde kaldırılmaya başlanan toprak köleliği rejimi 1864 yılında Gürcistan’ın Kartli ve Kahet bölgelerinde, ardından İmeretiya ve Guriya’da (1865), Megreliya’da (1866), Abhaziya’da (1870) ve son olarak da Svanetiya’da (1871) kaldırıldı. Servaj rejiminin ortadan kalkması sonucu Gürcistan’da 75.565 hane (yaklaşık 350.000 kişi) bu rejimden kurtulduysa da bunların % 10’civarında bir kısmı topraksız bırakıldı. Geri kalanlar ise servaj rejimi devrinden farklı olarak daha az toprak almış oldular. Servaj rejiminin kaldırılması ile Gürcistan’da birçok fabrika açıldığı gibi sanayide gelişmeler başladı. Fakat içtimai ve milli meselelerin çözülmemesi özellikle Gürcü dilinin gelişmesini engellemeye yönelik siyasetin devam ettirilmesi, yeni açılan lise ve kolejlerde eğitimin Rusça yapılması, hatta “Gürcistan” (Gruziya) kelimesinin kullanılmasının yasaklanması Gürcü aydınlarını hürriyet mücadelesine yöneltti.XIX yüzyılın ikinci yarısında Gürcü aydınları halkı çar rejimine karşı mücadeleye çağırdılar. Bu amaçla Gürcü dilinde yayımlanan Droeba ve İveriya gazetelerinde milliyetçi fikirleri yaymaya çalıştılar.

Rusya’daki Şubat 1917 devriminden sonra Gürcistan’ın siyasi hayatında sosyal demokratlarin menşevikler kolu Mart 1917’de Tiflis’te geçici hükümet kurdu ve Azerbaycan, Ermenistan ile beraber Seym adı verilen Transkafkasya Parlamentosu’na üye oldu. Fakat 3 Mart 1918 tarihli Brest-Litovsk Antlaşması’na göre Sovyet Rusyası’nın Batum, Ardahan, Artvin ve Kars sancaklarının Osmanlı Devleti’ne iade edilmesine katılmayan ve Transkafkasya Seym’inden de destek görmeyen Gürcistan, Seym’in üyeliğinden çıkarak 26 Mayıs 1918 tarihinde bağımsızlığını ilan etti. Gürcistan Devleti’nin bağımsızlığı Azerbaycan, Ermenistan, Rusya, Osmanlı Devleti ve birçok Avrupa devleti tarafından tanındı. Ancak Azerbaycan ve Ermenistan’ı istila eden Sovyet Rusyası, Şubat 1921’de Gürcistan’ı da işgal ederek burada Sovyet rejimi kurup hakimiyeti Bolşevikler’e verdi.1921-1922 yıllarında Bolşevikler aydınlara ve öğrencilere karşı baskı uyguladılar. Gürcü menşevikleri 1922-1924 yılları arasında Bolşevikler’e karşı mücadelede başarılı olamadılar. 1922-1936 yıllarında Gürcistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin üyesi olarak Transkafkasya Federal Devleti’nin oluşumunda yer aldı. Aralık 1991’de Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin dağılması üzerine diğer Sovyet Cumhuriyetleriyle beraber Gürcistan’da tekrar bağımsızlığına kavuştu.

BİBLİYOGRAFYA:
BA.TT. nr. 897,900; Narodna biblioteka Kirila İ Metodiya (Sofya/Bulgaristan). Fond 1, dosya 4193,v.2: dosya 6917, v. 2; dosya 21326, v. 2; fond 312, dosya 32″; v.2; fond 313, dosya 31 ; dosya 40 ; dosya 176, v. 1; dosya 181,v.1-2 dosya 182, v. 1; dosya 188; dosya 199; dosya 247; dosya 358; dosya 362″; dosya 376; fond 327, dosya 123; Defter-i Mufassal-ı Vilâyet-i Gürcistan (nşr. S.S. Cikiyal, Tbilisi 1947, I.19.339:Rahimizâde İbrâhim Harimi,Zafernâme-i Sultân Murâd Han, İÜ Ktp.. TY.nr. 2372.vr. 1bb.53 b: A.A. Rahmânî, Târîh-i Âlemârâ-yi Abbâsî, Bakü 1960.s. 120. 125.126: “Dni gospodstva menşevikov v Gruzii (dokumenti i materiali)”, Sbornik sostavil G Devradiani, Gosizdat Ggruzii 1931. s. 231: G.V. Haçapuridze. K istorii Gruzii perveoy polovini XIX veka. Tbilisi 1950. s.11.35.36.41.54.56.75.254.259.260.274.540.542:N.A.Berdzenişvili v.dgr.. “İstoriya Gruzii”, Tsodno, Tbilisi 1960. s.140.141.143.145.146.149.151.153: M. R.Arunova- K.Z.Asrafyan. Gosudarstvo Nadir-şaha Afşara: izdatelstvo vostoçnoy literaturı. Moskva 1958.s.111.126.263: “Gruziya, Kratkiy istoriçeskiy oçerk”, Metsniereba, Tbilisi 1966,s.32.33.36.38.40.41.43.45.53: İ.G.Antelava v.dğr.. K voprosu o genezise i razvitii kapitalizma v selskom hozyastve i promışlenosti Gruzii. Tbilisi 1967.s. 36.37: “İstoriya Gruzii”, Uçebnoye posobiye: Sabçota Sakartvelo. Tbilisi 1968,1.288.291.294.295.296.300.304: III.9.19.31.32.44.46.136.137: “İstoriya SSSR s drevneyşih vremyon do naşih dney”, Nauka.Moskva 1968.IV. 84.89.406.412: S.S.Cikiya, “Osmanskiye yuridiçeskiye dokumeni o kartli v pervoy polovine XVII veka”, Vostoçnaya filologiya, Tbilisi 1969.I.165.182; a.mif.. “Firman Sultana Ahmeda II Bakura Bagrationi”, Gruzinskoye istoçnikovedeniye,III. Tbilisi 1971.s.278.282: a.milf.. “Turetskiy sudebniy dokument-VIII veka”, pismenniye pamyatniki vostoka,Moskva 1972.s. 142.144: M.H.Svanidze. “İz istorii gruzino-turetskih otnoşeniy v XVI-XVII vv.”, Metsniereba,Tbilisi 1971.s.332.333.A.Ya.Pantshava.Voproso agrarnoy istorii Gruzii pervoy polovini XIX veka,izdatelstvo Tbilisskogo Universiteta. Tbilisi 1973.s.301.306: N.N.Şengeliya.Osmanskiye istoçniki istorii Gruzii XV.Xıx vv.. Tbilisi 1974.s.247.256.259.260: M.Fahrettin Kırzıoğlu. Osmanlıların Kafkasellerini Fethi; 1451.1590, Ankara 1976.s.1.21.83.99.168.205.274.307.339.355; Uzunçarşılı,Osmanlı Tarihi,II.360.361; III-1.s.58.59.61.62.63.64.67;III-2.s.104 vd.: Süleyman Kocabaş.Kuzeyden Gelen Tehdit: Tarihte Türk Rus Mücadeleki,İstanbul 1989,s.155.215.222: Bekir Kütükoğlu. Osmanlı-İran Siyasi Münasebetleri: 1578-1612.İstanbul 1993,s.23.32.41.57.58.73.197.277: Nebi Gümüş. Osmanlı Devleti’nin Gürcisitan Siyaseti: 1808.1839 (yüksek lisans tezi.1993). MÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü: Peter Hodges. “The Georgians”, World Minorities. 1 (1977), s. 68.73; Mirza Bala. “Gürcistan”. İA.IV, 841.845;G.A. Dzidzariya. “Abhazskaya ASSR”, Sovetskaya İstoriçeskaya Entsiklopediya. Moskva 1961.1. 53.58; M.K.Dumbadze-N.T.Nakaşidze, “Adjarskaya ASSR”, a.e.. 1.28.211; N.İ.Sturua-E.V.Hoştaria. “Grunzinskaya SSR”,a.e.. 1.805.845; E.V.Hoştaria. “Gruzinkkaya SSR”, Bolşaya Sovetskaya Entsiklopediya, Moskva 1972, VII-3.s.363.369; V.Minorsky-C.E.Bosworth. “al-Kurdj”, El2 (İng.)V.493.497; Feridun Emecen, “Çıldır Eyaleti”, DİA.VIII.300.301.

Hüsamettin M.Karamanlı

Comment here